Quantcast
Channel: Rizgari Online - Kurdish News
Viewing all 16522 articles
Browse latest View live

Anadilde eğitim hakkı

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/sidar_basut_yazar.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/sidar_basut_yazar.jpg align=left width=110 hspace=5 vspace=5 border=0></a> <b>Sidar Basut*/</b> <i>&#8220;Bir ülkenin yönetimini ele alsaydım, yapacağım ilk iş, hiç şüphesiz dilini gözden geçirmek olurdu. Çünkü, dil kusurlu ise kelimeler düşünceyi iyi ifade edemez.Düşünce iyi ifade edilemezse, görevler ve hizmetler gereği gibi yapılamaz. Görev ve hizmetin gerektiği şekilde yapılamadığı yerlerde kural ve kültür bozulur. Kural ve kültür bozulursa, adalet yanlış yollara sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez.İşte, bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir.&#8221;</i>Yukarıdaki cümleler Konfüçyüs&#8217;e ait.<br /> <br /> Malum Türkiye&#8217;de ve Kürdistan&#8217;ın kuzeyinde yeni eğitim-öğretim yılı başladı. Yeni dönemle birlikte Kürdlerin gündeminde anadilde eğitim yeniden ilk sırayı aldı. Peki, gerçekten de anadilde eğitim Kürdlerin yeterince tartıştığı ve üzerinde durduğu bir durum mu? Bunu iki türlü değerlendirmek lazım:<br /> Bilindiği gibi Kürdistan&#8217;ın kuzeyinde ağırlıklı olarak PKK siyaseti hakim, PKK&#8217;nin yanısıra çok büyük kitleye sahip olmasalar da farklı Kürd fraksiyonlarından da söz etmek mümkün. PKK siyasetini ele aldığımızda 30 yıldan fazladır verdiği silahlı mücadele sonucunda Kürdlerin en azından bugün itibariyle çeşitli haklara sahip olmasını sağladı. Ancak henüz anadilde eğitim hakkının PKK siyasetinin birinci sırasında olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Zira birinci maddenin PKK Lideri Abdullah Öcalan&#8217;ın özgürlüğü, ikinci maddenin ise anadilde eğitim hakkı olduğunu sanırım birçoğumuz biliyoruz. Durum böyle olunca da anadilde eğitim sadece yeni eğitim-öğretim yılında gündemin ilk maddesini oluşturuyor. Hızlı ve hararetli tartışmalar bir süre sonra yine gündemden düşüp kayboluyor(du). Evet kayboluyordu dedim çünkü bu yıl ilk defa 3 pilot bölge olarak seçilen; Diyarbakır, Hakkari ve Cizre&#8217;de Kürdçe eğitim verecek okullar açıldı, ancak bu okullar da her zamanki gibi devletin engeline takıldı. Okulların akibeti illeriki günlerde daha net ortaya çıkacaktır. Devletin engeline rağmen 3 pilot bölgede de olsa Kürdçe anadilde eğitim oldukça umud verici bir gelişme. Zira bu durum; &#8220;Hadi diyelim ki anadilde eğitim hakkını sizlere veriyoruz, hani kitaplarınız, materyalleriniz&#8221; söylemlerini de bir anlamda boşa çıkaracak.<br /> <br /> Gelelim diğer Kürd fraksiyonlarına. Ne yazık ki Türkiye&#8217;deki CHP sistemi gibi diğer Kürd partileri de PKK çizgisine muhalefet etmekten yeterince siyaset üretemiyorlar. En azından şimdilik gözle görünür somut bir adım yok diyebiliriz. Hal böyle olunca; tıpkı anadilde eğitim hakkı gibi, Kürdlerin temel hak ve özgürlükleriyle ilgili, Türkiye Cumhuriyeti&#8217;nin 100 yıllık baskıcı ve dayatmacı rejimine karşı ortak bir ses ve hareket oluşamıyor.<br /> <br /> Maalesef Kürdler arasında ortak bir güç ve ağız birliği oluşmadığı için; Kürd çocukları 2014-2015 yılında da okulun ilk günü milliyetçi söylemlerle dolu İstiklal Marşı&#8217;nı okuyarak yeni eğtimi-öğretim yılına başladılar.<br /> <br /> Hala Kürd siyasetçilerinin Türkçe siyaset yaptığı, Kürd çocuklarının Türkçe eğitim görerek Kürd dili ve kimliğinden uzaklaştırıldıkları bir dönemde yaşıyoruz. Sadece dilimiz değil, yaşantımız da Türkçeleşiyor. Diyarbakır gibi Kürdistan&#8217;ın gönüllerdeki başkenti olarak lanse edilen bir kentte bile maallesef sokaklarda ağırlıklı olarak Türkçe konuşuluyor, siyaset Türkçe yapılıyor!<br /> <br /> Tam da bu noktada Konfüçyüs&#8217;ün yukarıda alıntı yaptığım şu cümlelerini tekrarlayarak yazımı bitirmek istiyorum:<br /> <br /> <i>&#8220;Dil kusurlu ise kelimeler düşünceyi iyi ifade edemez. Düşünce iyi ifade edilemezse, görevler ve hizmetler gereği gibi yapılamaz. Görev ve hizmetin gerektiği şekilde yapılamadığı yerlerde kural ve kültür bozulur. Kural ve kültür bozulursa, adalet yanlış yollara sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez.İşte, bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir.&#8221;</i><br /> <br /> Şimdi söyler misiniz; Kürdistan&#8217;ın kuzeyinde fikirlerini Türkçe üreten, siyasetini Türkçe yapan Kürd siyasetçileri; genelde Kürd halkına, özelde ise Kürd çocuklarına nasıl bir hizmet sunabilir veya nasıl bir adelet sağlayabilir?<br /> <br /> <b>Not: Yazının Kürdçesi Kürdistanê Nû gazetesinde yayınlanacaktır.</b><br /> <br /> <i>*hurbakis.net/15 Eylül 2014 </i><br />

Arap ülkeleri, IŞİD’e karşı hava saldırısına katılmayı teklif ediyor

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/arap-ulkeleri-isid-1509.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/arap-ulkeleri-isid-1509.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, birkaç Arap ülkesinin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı hava saldırılarına katılmayı teklif ettiği ileri sürüldü.IŞİD’e karşı mücadelede uluslararası bir koalisyon arayışında olan ve özellikle bölge ülkelerinden bu konuda daha duyarlı olmalarını talep eden ABD yönetimine, Arap ülkelerinden hava saldırısına katılma teklifi geldi.Rûdaw´da yer verilen haberde şunlar kaydedildi:”The New York Times’a konuşan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Birkaç Arap ülkesinden hava saldırısı teklifi geldi” dedi.Bakanlık yetkilisi, “Arap ülkeleri, havadan silah yardımı ve keşif uçuşları gibi hava desteğinde bulunabileceklerini de kaydetti” şeklinde konuştu.<br /> <br /> İngiliz gazetesi Guardian’a konuşan bazı Batılı yetkililer ise, Suudi Arabistan’ın Suriye içinde IŞİD’e yönelik olası bir hava saldırısına katılma olasılığının çok yüksek olduğunu kaydetti.<br /> <br /> ABD ve İngiliz basınında yer alan haberlerde, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, söz konusu teklifi yapan ülkeler arasında gösterildi.” <br />

Kürd temsiciler ’Bağımsızlık Konferansı’na katıldı

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/bagimsizlik-konferansi-kurdler-150914.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/bagimsizlik-konferansi-kurdler-150914.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Almanya’nın başkenti Berlin’de, bağımsızlık isteyen bölgelerin niteliği ve durumunun değerlendirildiği ’Bağımsızlık Konferansı’na Kürdistan Bölgesi temsilcileri de katıldı.Almanya’nın başkenti Berlin’de, bugün,’Bağımsızlık Konferansı’ adıyla bağımsızlık isteyen bölgelerin niteliğinin ele alındığı bir konferans gerçekleştirildi. Değişik ülkelerden 43 akademisyen ve uzmanın katıldığı konferansa, Kürdistan Bölgesi’nin temsilen KOMKAR Derneği katıldı.Uluslararası MOSECON Organizasyonu’nun gerçekleştirdiği ve Kürdistan, Katalonya, Bask Bölgesi, İskoçya ile Kanada’nın Quebec bölgelerinin temsilcilerinin katıldığı konferansta, bağımsızlık isteyen bölgeler hakkında çeşitli seminerler verildi. Konferansta Prof. Dr. Birgit Ammann’da, Kürdistan Tarihi ve Kürdistan’ın güney parçasında bağımsızlık istemi üzerine bir seminer verdi.<br /> <br /> Konferans hakkında BasNews’e konuşan Prof Dr. Birgit Ammann, Kürdistan Bölgesi adına bu konferansa katılmasının kendisi açısından onur verici olduğunu belirterek, ’’Kürd halkının tarihini, bu gününü ve taleplerini dünyaya duyurmak adına aldığım bu görev çok önemli. Bu benim kişisel isteğim ve dileğim.<br /> <br /> Konferans’taki semineri hakkında da bilgi veren Ammann şöyle dedi;’’Kürdistan’ın tarihi ile birlikte Güney Kürdistan’da yaşanan devrimler, isyanlar ve halk ayaklanmalarından bahsettim. Lozan Antlaşması ile 4 parçaya bölünen Kürdistan’ın güney parçasında bu gün halkın bağımsızlık istediğini anlattım.’’<br /> <br /> Seminerde, Kürdistan Bölgesi’nin 1991 yılından bu yana bölge parlamentosunun olduğunu ve hükümet kurulduğunu anlattığını belirten Prof Dr. Ammann, ’’Kürdistan Bölgesi’nin kendi ordusu, bayrağı, marşı var. Ayrıca, içinde yaşayan etnik ve dini farklılıkların bir arada, barış ve huzur içinde yaşamaları açısından da Kürdistan Bölgesi Ortadoğu için model bir demokratik bölge oluyor. Bu konuları seminerde ayrıntıları ile ele aldım.’’ dedi.<br /> <br /> KOMKAR Derneği Başkanı Fevzi Aktaş ise, konferansın Kürd halkı için önemine işaret ederek, ’’Bu tür organizasyonlara katılıp bağımsızlık talebimizi tüm dünya halklarına anlatmalıyız. Özellikle Güney Kürdistan’da bağımsızlık referandumuna bu kadar yaklaşmışken, bağımsızlık isteyen diğer bölgelerin tecrübelerinden yararlana bilmemiz açısından da önemli’’ ifadelerini kullandı.<br />

Dîyarbekîr 'de Kürdçe okul mühürlendi!

0
0
<a href=http://www.yeniozgurpolitika.org/wene/news/14425.jpg ><img src=http://www.yeniozgurpolitika.org/wene/news/14425.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Türk devletinin “Kürd sorununu çözüm süreci“ nin Kürdleri oyalama ve kandırmadan ibaret olduğu dün bir kere daha kanıtlandı. Dün törenle açılışı yapılan ve Kürdçe eğitim verecek olan ilköğretim okulu akşam saatlerinde mühürlendi. TC´nin Dîyarbekîr Valiliği'nin kararıyla Kürdçe eğitim verecek olan okul mühürlendi. Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi'nin, TC anayasasının 42'nci maddesi uyarınca mühürlediği açıklandı.Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla Dîyarbekîr 'de açılan ve Kürdçe eğitim verecek okul konusunda akşam saatlerinde önemli gelişmeler yaşandı. Dîyarbekîr 'de dün eğitimi başlayan ilk Kürdçe İlkokulu mühürlendi. Dîyarbekîr´ de dün sabah Kürdçe eğitime açılan ve 60 öğrencinin kayıt yaptırdığı ve TC´nin Dîyarbekîr Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığı Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi, akşam saatlerinde TC Valiliği tarafından mühürlendi. <br /> <br /> Akşam saatlerinde okuldakilerin dağılıp kimsenin kalmadığı bina önüne giden Türk polis ekipleri eşliğinde TC Valiliğinin aldığı karar doğrultusunda okulun kapısı mühürlendi. Mühürleme sırasında polis okulun çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. <br /> <br /> Ajansların kaydettiğine göre, TC´nin Dîyarbekîr Cumhuriyet Başsavcılığı, Kürdçe eğitim vereceği bildirilen okulla ilgili soruşturma da başlattı.<br />

Êzîdîler´i kim, neden Şirnex´e getirdi?

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/ezidi-drami-150914.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/ezidi-drami-150914.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a> <b>Rizgarî Online/</b> Sosyal paylaşım sitesi Facebook´ta, Şingal Bölgesinden gelip Şirnex´teki kampa yerleşen Êzîdîler´in alana kimler tarafından, ne amaçla getirildiklerine dair oldukça ilginç bir gözlem yazısı yayımlandı. Dr Fırat Yilmaz´imzasıyla paylaşılan yazıyı yorumsuz olarak aktarıyoruz… ”Akşama doğru bir çok sayfada Ezidi kardeşlerimizin elinden tutalım diye yazıyordu arkadaşlar, Yüz, İkiyüz, Bin derken 6 bini buldu sayıları,Kürdistan Gümrüğü izin vermediği için dağlardan sınırı geçerek Şırnak a bağlı Yemişliye gelmişler oradan diğer kamplara dağılmışlardı. Düşünmeden edemiyor insan,Şeyhleri bas bas bağırıyor, topraklarınıza köylerinize geri dönün, 210 bini Duhok ve Zaxo da kalırken,Savaşın olmadığı bölgelerden Şêxanden Sêmaladan hatta Duhoktan 6 bin insan hududu geçip Türküyeye sığınıyor.Neden ?<br /> <br /> Şii Arap Tükmen Ezidi Hristiyan demeden, <br /> <br /> Bir milyon yedi yüz bin Göçmene bakan Kürdistan bölge hükümeti 6 bin insana bakamazmıydı ?<br /> Onları Bölge hükümetimi kovdu yoksa kendilerimi geldi ?<br /> <br /> Bölge hükümeti onları başından salmak istese neden haburdan geçişlerine izin vermedi ?<br /> <br /> Bölge insanının bile zar zor geçtiği yollardan kimler bu Ezidilere yol gösterip <br /> Şırnaka kadar gelmelerini sağladı ?<br /> <br /> Sormadan edemiyor insan,<br /> <br /> Dün Uçakla Cizreye oradan bir araba kiralayıp Şırnak merkeze geldik,<br /> Bu sabah ilk iş Şırnaka 2 km uzakta olan kampa gittik,<br /> <br /> Arabamızı kampın dışına park ettikten sonra, <br /> <br /> Arkadaşım kamerasını aldı,<br /> kampa girmek istedik,<br /> <br /> Kapıdaki 40 yaşlarında uzun boylu Zabıta sorguya başladı, kimsiniz nerden geldiniz ? Ne için geldiniz derken sözü kameraya getirdi Kusura bakmayın Hewal kameranızı almak zorundayız,<br /> <br /> Ne kadar ısrar ettiysekte kamerayı arabaya brakmak zorunda kaldık.<br /> <br /> Resim ve video çekmeme şartı ile telefonların bizde kalmasına izin verdiler,<br /> <br /> Ahmede döndüm ahmed dedim bu işte var bir şey bu sorgu boşuna değil,<br /> <br /> Kampın girişinde çok duygulandık 70 80 yaşlarındaki nineler, 4 5 yaşlarında çocuklar perişan bir halde masum ve telaşlı gözlerle sağa sola bakıyorlardı. <br /> <br /> insanın vicdanının sızlanmaması elde değildi.<br /> Sağa sola koşan saf ve temiz Şırnak halkını gördüm,<br /> <br /> Elinden geldiğince yardım ediyordu Ezidi kardeşlerine,<br /> <br /> Evindeki iki battaniyenin birini kampa yollamış,<br /> <br /> Ekmeğini ikiyi bölmüş yiğit ve mert Şırnak insanını görünce inanın dünyalar benim olmuştu...<br /> <br /> Az ötede oturan 70 yaşındaki Dedenin yanına oturduk,<br /> <br /> Kafamda bir sürü soru işareti vardı,<br /> <br /> Kafamdaki sorulara cevap arıyordum,ilk önce savaştan başladım Mam dedim sizin köyden çok ölen oldumu ?<br /> <br /> Adam yaklaşık bir daka durdu sonra, Biz savaşı görmedik ki dedi,<br /> <br /> Peki dedim neden kaçtınız ?<br /> <br /> Birileri geldi bize kaçın Daiş geliyor dediler bizde kaçtık,<br /> <br /> Sahipsiz kalan evlerimize Araplar saldırdılar.<br /> <br /> Peki neden Zaxo da değilde burdasınız ?<br /> <br /> İnan yeğen dedi bizde anlamıyoruz,<br /> <br /> Bir iki aile kapıdan Türküye ye girmek istedi, Peşmerge brakmadı,<br /> <br /> Sonra birileri geldiler bize dediler gelin sizi Türküyeye götürelim,<br /> <br /> Devlet size her türlü imkanı sağlayacak orada daha güzel imkanlarda yaşayacaksınız dediler,<br /> <br /> Önümüze düşüp bizi dağlardan buraya getirdiler,<br /> <br /> Yalnız bize dediler ki,<br /> <br /> Gazeteciler gelseler onlara deyin peşmerge bize sahip çıkmadı,<br /> <br /> Bizi sattı biji pkk bıji Apo deyin,<br /> <br /> Bunu derseniz size sahip çıkacaklar ve size çok iyi bakacaklar,<br /> <br /> Buraya geldik gelen gazeteciye öyle demek zorunda kaldık,<br /> <br /> Ama çok daha kötü koşullarda yaşıyoruz,<br /> <br /> Oysa Zaxo da hiçbir eksiğimiz yoktu,<br /> <br /> Geri dönmek istiyoruz, Ama bizi getirenler dönüşümüz için yardımcı olmuyorlar,<br /> <br /> Pişmanlığı yüzünden okunuyordu,<br /> <br /> Yavaşça kulağıma fısıldadı<br /> <br /> Dün iki gazeteci geldi,<br /> <br /> Mikrafonu bana uzattılar dedilerki peşmergey hakaret et, Beddua et,<br /> <br /> Ama dilim dönmedi peşmergeye hakaret edemedim,<br /> <br /> Bu işten bir şey anlamadım bunlar neden peşmergeden bu kadar nefret ediyorlar,<br /> zor durumdayız <br /> <br /> Ne yapacağımızı bilmiyoruz,<br /> <br /> Ahmet cebinden telefonu çıkartıp Mele Mustafanın resmini gösterdi,<br /> <br /> Mamo dedi bunu seviyormusun,<br /> <br /> Yaşlı adam telefona sarıldı,<br /> <br /> Annesini kaybetmiş bir çocuğun annesinin resmini öpmesi gibi defalarca Resmi öptü,<br /> <br /> Ben şimdide senin yattığın toprağa kurban olayım derken,<br /> <br /> Ben ve Ahmet te kendimizi tutamadık ağladık,<br /> <br /> Az ötede toplanan 30 40 çocuk dikkatimi çekti,<br /> 7 12 yaşları arasında idiler,<br /> <br /> Başlarında iki genç onlara hep birlikte bıjı Apo deyin diyor,<br /> <br /> Onlar biji Apo derken kameraya alıyorlardı.<br /> <br /> Spiker Şengal çocukları Başkan Apoya minnettar,<br /> <br /> Gerillaya minnettar,<br /> <br /> Peşmerge onları sahipsiz braktı Gerillalar ise onlara sahip çıkıp buraya sağ salim gelmelerini sağladı.<br /> <br /> Ahmet bana dönüp Bra dedi sen Nelerin döndüğünü anladın mı şimdi ?<br /> <br /> O Yalan dolan haber yapan,<br /> <br /> Ronahi ve Imc Tv,<br /> <br /> Bunlara sizi Türküyeye götürelim diyenlerin niyetinin ne olduğunu öğrendin mi ?<br /> <br /> Bunlar Ezidileri çocukları çokmu düşünüyorlar sanki,<br /> <br /> Bunların gözünde bunlar bir araç,<br /> <br /> Bu yaşlılar çocuklar birer malzeme kendi amaçları için kullanılıp kenara atılan bir malzemeden başka bir şey değiller bunlar,eğer bunların zerre kadar insanlığa saygıları olsaydı,<br /> <br /> O masum çocuklara bunları yaptırmazlardı,<br /> <br /> Bir ekmeğe muhtaç ettir, Sonra benim istediğim sloganı at sana yemek vereyim diyen bir zihniyet, <br /> <br /> Seksanlerin kenan evreninden ne farkı var ?<br /> <br /> Çok acı ama çoluk çocukları kendi emelleri için perişan eden bir zihniyet vardı karşımda,<br /> <br /> Çocuklar ölmesin Analar ağlamasın diye sokağa dökülen,<br /> <br /> Lakin Anneyi bir doğum makinesi gibi görüp,<br /> <br /> Doğan çocuğunu kucağından alan bir zihniyet vardı karşımda,<br /> <br /> İnsanı bir makine gibi görüp,<br /> vicdani ve insani duygulardan uzak bir zihniyet vardı karşımda.<br /> <br /> Gençlerin beynini yıkıyan, Topluma zararlı bir haşere gibi brakan,<br /> <br /> Bir zihniyet vardı karşımda...<br /> <br /> Her şeye lanet okuyarak çıktım kamptan,<br /> <br /> Bir kabus gibiydi ama bir ömür unutamıyacağim bir manzara gördüm bu gün Şırnakta......<br /> <br /> <b>Dr Fırat Yilmaz <br /> 02.09.2014”</b><br />

Fuad Hüseyin: Barzani Türkiye’nin tavrından rahatsız

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/fuad-huseyn-150914.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/fuad-huseyn-150914.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin, IŞİD konusunda Türkiye’den beklentilerinin gerçekleşmediğini ve Mesud Barzani’nin bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti.Fuad Hüseyin, Rûdaw’a verdiği röportajda, Kürdistan Bölgesi Başkanı Barzani’nin, Türkiye’nin Irak – Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün saldırıları konusundaki tavrından rahatsız olduğunu ifade ederek, “Çünkü Türkiye yapacağını umduğumuz şeyleri yapmadı” dedi. Hüseyin, şöyle devam etti:“Barzani bu bölgenin başkanı. Kürdler’in tümü Türkiye’nin tavrından rahatsız. Bu durumda Barzani nasıl rahatsız olmasın ki…”Zor günlerden geçtiklerini vurgulayan Fuad Hüseyin, “Amerika dünyanın diğer ucundan yardımımıza geldi. Ancak yanıbaşımızdaki Türkiye hiçbir şey yapmadı. Yardım talebimizi ilettik, gene gelmediler. Ankara ile konuşup, bu konuyu açık seçik ele almamız lazım. Böyle ilişki olur mu?” diye konuştu.<br /> <br /> Hüseyin, Türkiye’nin, Kürdistan Bölgesi’ne Batı’dan gelecek silahların “PKK’nin eline geçebileceği” konusundaki kaygısı konusunda da, “Burası Kürdistan Bölgesi. Burayı PKK yönetmiyor” dedi.<br />

Rojhilat: Di navbera pêşmerge û pasdarên Êranê de şer derket

0
0
<img hspace="" alt="" align="left" src="http://rizgari.com/images/wenenuce/pdk-i-u-pasdaren-iran-bi-hev-cun.jpg" width="155" height="75"/>Li bajarê Serdeşt ya rojhilata Kurdistanê di navbera hêzên pêşmerge ên Partiya Demokrata Kurdistanê û artêşa pasdaran ya Êranê şer derket û hejmarek kuştî û birîndar jî hene.Li gor daxuyaniyeke şahîdhalekî li gundê (Kanî Zerd) di wî şerî de heşt basdarên Êranê hatine kuştin, her weha pêşmergeyekî Partiya Demokrata Kurdistanê jî birîndar bûye.<br /> <br /> Heya niha tu jêderekî serbazî û siyasî ya Partiya Demokrata Kurdistanê û desthilatdarên Êranî di vê derbarê de daxuyanî nedane.<br /> <br /> Berya du rojan li gundê (Kanî Zerd û Werdê) di navbera pêşmergeyên Partiya Demokrat a Kurdistana Êranê û artêşa pasdaran a Êranê de şer derketibû, ew şer jî piştî ku pêşmergeyêm PDK`ê ya Rojhilata Kurdistanê ketibûn kemîneke hêzeke artêşa pasdarên Êranê hatiye û pêşmergeyên PDK karîne ji wî cihî dûr bikevin.<br /> <i>Xendan</i>

Pêşmerge Güçleri IŞİD’i kuşattı

0
0
<a href=http://rudaw.net/ContentFiles/66623Image1.jpg><img src=http://rudaw.net/ContentFiles/66623Image1.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Kürdistan Pêşmerge Güçleri, sabah Musul’un Hazır cephesinde başlattığı operasyonda IŞİD örgütü mensuplarına kuşatmaya aldı. Rûdaw´ın haberi: “Rûdaw muhabiri, peşmergelerin bugün sabah saat 05.07’de Irak – Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü mevzilerine başlatılan yoğun top atışının ardından, karadan saldırıya geçtiklerini belirtti. Pêşmerge Güçleri Komutanı, örgüt mensuplarının, savaşmadan Sedinan köyünü boşaltarak kaçtıklarını kaydetti. Saat 08:00’den beri kuşatılan Hasan Şam köyüne de girilirken, burada bulunan IŞİD mensuplarının çevresi kuşatıldı.Pêşmerge Güçleri’nin ilerlediğini söyleyen komutan, etrafları çevirili IŞİD mensuplarının kesinlikle kaçamayacağını belirterek, “Bölgenin arkasına kalan Zertik Dağı kontrolümüzde olduğu için kaçacak yerleri yok” dedi. <br /> <br /> Pêşmerge Güçleri, 7 Eylül’de Musul’a ve Şengal’e nazır olan Zertik Dağı’nı IŞİD’in elinden almıştı.”<br />

Proseya şandina çekan bo Hêzên Pêşmerge YNK dilgiran kiriye

0
0
<img hspace="" alt="" align="left" src="http://rizgari.com/images/wenenuce/hatina-cekan-liser-hewler-ynk-dilgirane.jpg" width="145" height="85"/>Welatên rojava nerazî ne li ser şandina çek û alîkariyên leşkerî bo Balafirgeha Navdewletî ya Silêmaniyê, bi tenê Hewlêr wek navenda operasyonan diyar kirine, vê yekê jî serkirdatiya Yekîtiya Niştimanî ya Kurdistanê (YNK) dilgiran kiriye.Li gor çavkaniyeke agehdar, serkirdatiya YNK bi rêya çend kenalekê daxwaz kiriye ku beşek ji wan çekên ku bo Hêzên Pêşmerge tên şandin, bi rêya Balafirgeha Silêmaniyê bigihin, lê welatên rojava ji vê yekê nerazî ne û ew jî bi sedema pêgeha Îranê li navçeyên din bin desthilata YNK de.<br /> <br /> Cendîn car serkirdatiya YNK nerazîbûna xwe ji proseya pir çek kirina Pêşmergeyan anîne ziman, ku dibêjin ew prose bi awayek nihênî birêve diçe, lê Wezîrê Pêşmerge Mustefa Seyid Qadir di daxuyaniyekê de diyar kir ku ew prose ji aliyê wezaretê ve bi rê ve diçe û ti aliyek bi tenê nikare proseya pir çek kirina Pêşmergeyan kontrol bike.<br /> <br /> Li gor çavdêrên siyasî, derketina vê babetê bûye sedema wê yekê ku rêkeftina stratjîk di navbera YNK û PDK de bi yekcarî hilweşe, ev pirs jî bi zelalî di merasîma pêşwazî kirina Serokê Fransa Francois Hollande ji aliyê Serokê Herêma Kurdistanê Mesûd Baraznî de derket, ku ti serkirdeyekî YNK di wê merasîmê de beşdar nebû, wek ku çavkaniyekê ji serkirdatiya PDK ji BasNewsê re diyar kiriye.<br /> <br /> Ji aliyel din ve endamê serkirdatiya PDK Elî Ewnî ji BasNewsê re ragihand ku, ji niha û bi şûn de PDK li gor xalên rêkeftina stratejîk mamele ligel YNK nake, ji ber ku YNK di qonaxa borî de çendîn car xalên rêkeftina stratejîk binpê kirine.<br /> <br /> Elî Ewnî diyar kir jî ku, rêkeftina stratejîk a di navbera YNK û PDK de bi temamî pûç bûye û got: &#8220;Berî niha YNK gelek kar kirine ku bipnê kirin bûn ji wê rêkeftinê re, bi taybetî ew karên ku piştî hatina DAIŞê kirin.&#8221;<br /> <br /> Ji aliyê xwe, parlementerê YNK Goran Azad ji BasNewsê re aşkere kir ku, niha ti prensîp û xaleke hevbeş di navbera YNK û PDK de nemaye, derbarê rêkeftina stratejîkde.&#8221;<br /> <i>Basnews</i>

Masum: ‘3 ülke destek verdi’

0
0
<a href=http://rudaw.net/ContentFiles/66612Image1.jpg><img src=http://rudaw.net/ContentFiles/66612Image1.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Federal Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, Suudi Arabistan ile iki komşu ülkenin, IŞİD’e karşı kendilerine destek verdiğini söyledi. Irak – Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı alınacak önlemlerin görüşüldüğü zirve için Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Masum, Rûdaw’a konuştu. “Örgüt ile mücadele konusunda Irak Cumhurbaşkanı, “Suudi Arabistan, İran ve Türkiye, Irak’a destekte bulundu” dedi. Masum ayrıca, Rûdaw TV’nin konferansı canlı yayınlamasından dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.Masum, Rûdaw’ın gün geçtikçe daha da gelişeceği konusunda umutluyum” dedi.<br /> <br /> Paris’te dün gerçekleşen konferansta, Irak’ın IŞİD’e karşı desteklenmesi kararı alınmıştı.”<br />

Pêşmerge Bakanlığı: Yardımlar yeterli değil

0
0
<a href=http://rudaw.net/ContentFiles/66635Image1.jpg><img src=http://rudaw.net/ContentFiles/66635Image1.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Kürdistan Bölgesi Pêşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, IŞİD’le savaş için yapılan askeri yardımın, ihtiyaçları karşılamadığını belirtti.Rûdaw TV’nin canlı yayınında Erbil’e yapılan askeri yardımlar hakkında konuşan Yaver, yapılması planlanan yardımların bir bölümünün kendilerine ulaştığını ve dağıtımının yapıldığını söyledi. Pêşmerge Güçleri’nin ağırlıklı olarak eski cephaneyle savaştığını anlatan Cabbar Yaver, gelen yardımların Pêşmerge’nin ihtiyaçlarını karşılamadığını aktararak, “Umarız bundan sonra gelen yardımlar yeterli olur” dedi.Bakanlık Genel Sekreteri, Kürdistan’ın diğer parçalarındaki güçlerin IŞİD savaşına katılımı konusunda ise, “Yasal olarak bunu yapamıyoruz. Pêşmergelerin, Kürdistan Bölgesi’nin kimliğini taşıması, vatandaş olması zorunluluğu var” dedi.

Helgurd Hikmet: ABD Erbil’de askeri üs kuracak

0
0
<a href=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_9c36d067b40847439a7271b2b18d9a8b.jpg&w=610&h=358&zc=0 ><img src=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_9c36d067b40847439a7271b2b18d9a8b.jpg&w=610&h=358&zc=0 align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Kürdistan Bölge Pêşmerge Bakanlığı Basın Sözcüsü Helgurd Hikmet, ABD’nin IŞİD örgütüne karşı mücadele için Erbil’de bir askeri üs kuracağını söyledi. BasNews´in yer verdiği habere göre,” ABD’nin IŞİD’e karşı mücadele stratejisini açıkladıktan sonra, Erbil’in önemli bir merkez olacağını belirten Kürdistan Bölge Peşmerge Bakanlığı Basın Sözcüsü Helgurd Hikmet, ’’ABD, IŞİD terör örgütüne savaşta daha aktif olmak için Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde iki ayrı askeri üskurmayı planlıyor. Bu üslerden biri Erbil’de olacak. Erbil IŞİD terörüne karşı savaşaın koordine edilmesi açısından önemli bir askeri merkez olacak’’ dedi.Erbil’in konum olarak böyle bir merkez olmak için uygun olduğunu ifade eden Hikmet, ’’Bu üssün kurulması ile birlikte IŞİD’e karşı savaşın organize ve koordinasyonu sağlanabilecek. Savaş hakkındaki kararlar anında verilebilecek. Erbil’in siyasi ve ekonomik altyapısı buna uygun’’ şeklinde konuştu.”

IŞİD’te hesaplar tersine döndü

0
0
<img hspace="" alt="" align="left" src="http://rizgari.com/images/wenenuce/bayram-bozyel-isid-tersine-hesap.jpg" width="125" height="95"/><b>Bayram Bozyel / </b>IŞİD gibi bir barbar örgütün ortaya çıkmasında, palazlandırılıp dünyanın başına bela hale getirilmesinde sorumluluğu olmayan birileri varsa o da Kürtlerdir. Ama IŞİD&#8217;ten en çok zarar gören de Kürtler oldu. Kürtler bir kez daha üzerinde yaşadıkları coğrafyanın stratejik konumunun, düşman güçlerle kuşatılmışlığın ve bölgeye dönük hesapların kurbanı oldu.Neyse ki IŞİD&#8217;e dayalı hesaplar tersine dönmeye başladı. IŞİD ile Güney Kürdistan&#8217;ı terbiye edip Kürt halkının bunca yıllık kazanımlarına göz dikenler, yol açtıkları IŞİD canavarının dehşetengiz barbarlığı ve dizginlenemeyen ilerleyişi karşısında dönüp tekrar Kürtlere sarıldılar.<br /> <br /> İki ABD&#8217;li ve bir İngiliz vatandaşının vahşi bir biçimde kafalarının kesilmesi ve bunun basına servis edilmesi dünya kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Bunun üzerine, IŞİD belasının defedilmesi için kapsamlı bir uluslararası koalisyonun oluşması için yoğun bir trafik başladı. Oluşacak IŞİD karşıtı ittifakta hangi ülkenin nasıl bir misyon üstleneceğine ilişkin çok yönlü tartışma ve görüşmeler sürdürülmekte. Ancak görünen o ki, ABD ve kimi batılı ülkelerin bu konuda üstlendikleri önemli misyonlara karşın, IŞİD&#8217;e karşı yürütülecek savaşta işin esas ağırlığı Kürtlere düşecek.<br /> <br /> Bunun için batılı ülke yetkilileri Kürdistan Bölgesi&#8217;ni peşi sıra ziyaret ediyor, Kürdistan&#8217;a yapacakları yardım konusunda birbirleriyle yarışıyorlar. Çünkü bir kez daha anlaşıldı ki, demokrasi açısından çoraklaştırılmış Ortadoğu&#8217;da tutulacak tek halka, sığınılacak tek liman Kürtler ve Federe Kürdistan Bölgesi. Bu durumda, IŞİD&#8217;e karşı verilecek küresel mücadelede üzerine düşen misyonu yerine getirmesi için Kürdistan Bölgesi&#8217;ne ciddi bir silah yardımının yapılması kaçınılmaz. Ayrıca IŞİD saldırısında açığa çıkan askeri zafiyet, Kürdistan Bölgesi&#8217;ni, Peşmerge gücünü yeniden reorganize etmek, düzenli, modern ve caydırıcı bir ordu yaratmak yönünde harekete geçirmiş durumda. NATO&#8217;ya bağlı İncirlik üssünün Hewlêr&#8217;e taşınmasına ilişkin tartışmaları da bu çerçevede değerlendirmeli. Bu durum, Federe Kürdistan&#8217;ın gelecekte olası bir bağımsızlık ilanı için de önemli bir zeminin oluşumu anlamına geliyor aynı zamanda.<br /> <br /> Şimdiye kadar İran ve ABD gibi karşıt devletlerin de içinde bulunduğu kimi güçler, Kürtlerin bağımsızlık talebini dillendirmesinden sürekli rahatsızlıklarını dile getirdiler ve merkezi Irak ile nikâh tazelemeleri için Kürtlere baskı yaptılar. IŞİD üzerinden son üç ayda hem Bağdat hem de Hewlêr üzerinde oluşturdukları baskı ile tarafları yakınlaştırarak bu amaçlarına kısmen ulaştılar. Irak&#8217;ta yaşanan sorunların müsebbibi Maliki istifaya zorlandı ve yeni hükümeti kurma görevi Şii liderlerden Haydar el Abadi&#8217;ye verildi. Ancak Abadi&#8217;nin Maliki&#8217;den farklı olarak ülkenin temel sorunlarını çözebileceğini gösteren hiçbir işaret yok. Kürtler, yeni hükümete katılmak için Maliki tarafından askıya alına 140. Maddenin uygulanması, Bağdat tarafından el konulan Kürdistan&#8217;a ait bütçe payının serbest bırakılması ve petrol satışına ilişkin rezervin kaldırılması gibi kimi talepleri muhataplarına ilettiler. Ve bunun için yeni kurulan hükümete üç ay süre tanıdılar.<br /> <br /> Bu (Eylül) ayın başında HAK-PAR heyeti olarak Kürdistan Bölgesi&#8217;ne gerçekleştirdiğimiz ziyarette edindiğimiz izlenimlere göre Kürtler yeni Abadi hükümetine çok az güveniyorlar. Hatta bir adım daha ileri giderek Araplarla birlikte yaşamaya ilişkin umutlarının her geçen gün daha da tükendiğini her fırsatta dile getiriyorlar. Anladığımız kadarıyla Kürtler, son Abadi hükümetine oyunbozan taraf olmamak ve ilgili taraflara bir şans tanımak için katıldılar. Öte yandan, ABD&#8217;nin de yeni kurulan hükümeti merkezi Irak için bir son şans olarak gördüğü ve yeni hükümetin işlememesi halinde herkesin yoluna artık ayrı devam etmesi gerektiği noktasına geldiği ifade ediliyor.<br /> <br /> Bütün bu verilere bakarak, Kürtlerin IŞİD saldırısından öncesine göre şimdi bağımsızlığa daha yakın durduklarını söylemek mümkün. Ve bu süreç bu kez daha güvenli bir zeminde ve daha güçlü bir meşruiyet ikliminde işleyecek gibi görünüyor.<br /> <br /> <b>PKK&#8217;nin Şengal sınavı</b><br /> <br /> İster Irak içinde konfederal bir statüde varlıklarını sürdürsünler, ister ayrı bir devlet olarak yollarına devam etsinler, özgür ve güvenli bir gelecek bakımından Kürtlerin en çok ihtiyaç duyacakları şey ulusal bir duruşa ve stratejiye sahip olmalarıdır. Son kurulan geniş tabanlı hükümet bu açıdan Kürdistan Bölgesi bakımından önemli bir şanstır. Ne var ki Şengal katliamı gibi ulusal bir tehdit karşısında iyi bir sınav verdikleri söylenemez.<br /> <br /> Ulusal tutum ve strateji sorunu sadece Federe Kürdistan Bölgesi siyasal güçleri için değil, aynı zamanda dört parçadaki Kürdistan siyasi aktörleri için de geçerli. IŞİD&#8217;in Şengal saldırısı ve Kürtler için yol açtığı ulusal tehdit, Kürtlerin bu konudaki artılarını ve eksilerini ortaya çıkartmak bakımından bir turnosal işlevi gördü.<br /> <br /> Dünyadaki bütün Kürtler Şengal&#8217;de katliama uğrayan Êzidiler için haklı bir refleks gösterip ayağa kalktılar. PKK, HDKİ, Komala, PAK ve PYD, IŞİD&#8217;e karşı peşmerge ile birlikte savaşmaya hazır olduklarını bildirdiler. Kürdistan Bölgesi&#8217;nin talebi doğrultusunda bu konuda belli adımlar da atıldı. Kürdistan&#8217;ın dört bir parçasından ve Avrupa&#8217;dan yüzlerce insan ülkesini savunmak için gönüllü olarak cepheye koştu. Yine PYD&#8217;nin, katliama uğrayan Êzidilerin Şengal&#8217;den tahliyesine katkısı oldu. Bunlar elbette olumludur ve böylesi ulusal bir tehdit karşısında olması gereken budur.<br /> <br /> Ancak madalyonun başka bir boyutu daha var. Özellikle PKK&#8217;nin ve yandaşlarının bu süreçte KDP&#8217;ye karşı sürdürdüğü karalama kampanyasının açıklanacak hiçbir tarafı yok.<br /> <br /> Daha önce çokça ifade edildiği gibi, ister tarafların gücünün eşitsizliğinden ister KDP ve peşmergenin zafiyetinden kaynaklansın (gerçekte her iki unsurun da payı oldu), IŞİD hem Kürt halkına hem de peşmergeye darbe vurdu. Peki, böyle bir durumda bir Kürt partisinin alması gereken tutum nedir? Bu durumda yapılması gereken Kürt kardeşlerinin yardımına koşmak mı, yoksa Kürt düşmanlarının yaptığı gibi peşmergenin darbe yemesi karşısında zil çalıp oynamak mı? Maalesef PKK kesimi bu konuda ikinci talihsiz yolu seçti. Türk basını el birliği içinde &#8216;Peşmerge kaçıyor, Erbil düştü&#8217; türünden düşmanca bir kampanya ile IŞİD&#8217;in Kürt halkına karşı sürdürdüğü katliama psikolojik tedarik sağlarken, PKK, Kürt tarafı ve KDP&#8217;nin yediği darbeden siyasal rant devşirmeye çalıştı.<br /> <br /> PKK, KDP ile belli konularda farklı düşünebilir, onunla rekabet içinde olabilir, eleştirebilir ve aralarında bundan kaynaklı belli bir haset de olabilir. Ama KDP son tahlilde bir Kürdistan Partisi. Bu partinin Kürt özgürlük mücadelesindeki rolü tartışılmaz. Mevcut Federe Kürdistan Bölgesi&#8217;nin hem önemli bir askeri ve siyasi sütunu hem de en büyük hükümet ortağı. Federe Kürdistan ise Kürtlerin bin yıllık mücadelelerinin ürünü. Bu aynı zamanda PKK için de bir kazanım. Orada rahatça dolaşabiliyor, imkânlarından faydalanıyor, yaralarını orada tedavi ediyorlar. <br /> <br /> Peki ya IŞİD gibi vahşi bir örgüt Kürtleri katleder, Kürdistan&#8217;ı yakıp yıkarken; PKK liderlerinin KDP&#8217;ye silah vermemeleri için uluslararası güçlere yaptığı çağrıları nasıl açıklamalı? &#8216;KDP&#8217;ye silah vermeyin&#8217; demek, &#8216;IŞİD hem Kürtleri hem de peşmergeyi yok etsin&#8217; anlamına gelmez mi? Bırakın IŞİD&#8217;e karşı mücadele eden bir Kürdistan Partisi&#8217;ne, IŞİD&#8217;e karşı mücadele yürütecek kim olursa olsun ona destek sunmak gerekmez mi?<br /> <br /> Eğri oturup doğru konuşalım. Bu gün KDP&#8217;siz bir Federe Kürdistan düşünülemez. Bunu söylemek KDP&#8217;yi eleştiriden muaf tutmak anlamına gelmez. KDP&#8217;ye ve peşmergeye zarar vermek bu gün için Kürdistan&#8217;ın kazanımlarını riske sokmak anlamına gelir ki bu da Kürt halkının düşmanlarının isteyebileceği bir şeydir. Bunu istemek bir Kürt partisinin talebi olmamalıdır.<br /> <br /> Ulusal Kongre talebini dilinden düşürmeyen ve bunun için her keresinde KDP&#8217;ye ve onun lideri Barzani&#8217;ye başvuran PKK, Şengal olayında takındığı KDP karşıtlığına mutlaka bir açıklama getirmeli.<br /> <br /> Kürtlerin ulusal birliği için böylesi dönemler tarihi bir sınav niteliğindedir çünkü. <br /> <br /> b.bozyel@hotmail.com

Ve TC´nin mührünü söktüler!

0
0
<a href=http://rudaw.net/ContentFiles/66708Image1.jpg><img src=http://rudaw.net/ContentFiles/66708Image1.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Dîyarbekîr İl Başkanı Zübeyde Zümrüt , “kanunsuz olduğu gerekçesiyle” TC valiliğince mühürlenen Kürdçe ilkokulun kapısına asılan mührü söktü.Dîyarbekîr'in Bağlar ilçesinde Kürdçe eğitime açılan ilkokul, aynı gün TC valiliğince “gayriresmi” olduğu gerekçesiyle mühürlenmişti. TC Savcılık ve valilik kararıyla mühürlenen okulun önünde dün akşam bir grupla oturma eylemi başlatan DBP İl Başkanı Zümrüt, Dîyarbekîr Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile yaşananlara ilişkin basın açıklaması yaptı.DBP, HDP, Kürdi-Der, Eğitim-Sen ve kitle, mührü sökerek okulu tekrar eğitime açtı. <br /> <br /> Mührü sökmeden önce açıklama yapan DBP Dîyarbekîr Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Kürdçe yaptığı açıklamada, "Bu yasağı kabul etmiyoruz. Bugün buraya Kürtçe’ye Kürtlerin anadiline vurulan mühürleri sökmeye geldik. Zincirleri kıracağız. Halkın dediğini yapacağız" dedi. (Ajanslar)<br />

Kürdçe okul zırhlı araçlarla çevrildi

0
0
<a href=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_3f6f0bbdbbd74110b3758b31a570b18c.jpg&w=610&h=358&zc=0><img src=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_3f6f0bbdbbd74110b3758b31a570b18c.jpg&w=610&h=358&zc=0 align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Díyarbekîr´’ın Bağlar İlçesi’nde açılan Ferzan Kemenger Eğitim Deste Evi’ni etrafını zırhlı araç ve TOMA’larla saran Türk polisi okulu yeniden mühürlemeye çalışıyor. BasNews´in haberine göre, "Gerginliğin okul çevresinde polisin müdahale hazırlığı yaptığı gözlendi.Anadilinde eğitim vermek üzere Kürdçe okula dönüştürülen Ferzat Kemenger Eğitim Destek Evi açıldığı gün Diyarbakır Valiliği kararıyla mühürlenmişti. Kapatılan okul bu gün DBP ve veliler tarafından mühürleri sökülerek yeniden açılmıştı.Derslerin yeniden başladığı okulun etrafında akşam saatlerinde zırhlı araçlar ve TOMA’lar eşliğinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığını gören yüzlerce kişi ise yeniden okul etrafında buluştu.Çok sayıda veli ve vatandaş polisin okula girişini engellemek için okul bahçesinde oturma eylemi başlatırken, polis araçlarından dağılma, aksi taktirde müdahale uyarısı yapılıyor.”

Türk polisi halka saldırdı. Okul ikinci kez mühürlendi!

0
0
<a href=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_53b46b6421a74426b0e2699d062f4b99.jpg&w=610&h=358&zc=0 ><img src=http://www.basnews.com/img/?src=http://www.basnews.com/UserFiles/b_haber_53b46b6421a74426b0e2699d062f4b99.jpg&w=610&h=358&zc=0 align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Kürdçe eğitim vermek üzere açılan ve aynı gün kapatma kararı çıkarılan Kürdçe okulun ikinci kez mühürlenmesi için okulu saran Türk polisi, engellemeye çalışan kitleye sert müdahalede bulundu. Konuyla ilgili Dîyarbekîr´in Bağlar İlçesi’nde bulunan Ferzan Kemanger Eğitim Destek evi dün mühürlenerek kapatılmıştı.BasHaber´in kaydettigine göre, “Bu gün sabah saatlerinde mührü sökülen okulda yeniden eğitime başlanmıştı. Öğleden sonra okulun çevresini zırhlı araçlar ve TOMA ile ablukaya alan polis ile vatandaşlar arasında uzun süre gerginlik yaşandı. Okulun yeniden mühürlenmesini engellemek isteyen öğrenci velileri ve vatandaşlara tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale eden polis, okulu ikinci kez mühürlemeye çalışıyor.Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı olayda DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt ile Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da yoğun gazdan etkilenendi. Polisin aşırı güç kullanımı gözlerden kaçmazken, olaylar devam ediyor. Bu arada ketin değişik yerlerinden kalabalık gruplar Bağlar’da okulun bulunduğu bölgeye doğru yürüyüşe geçti.”

Perwerdeya bi zimanê dayikê mafê zarokên kurda ye jî

0
0
<img hspace="" alt="" align="left" src="http://rizgari.com/images/wenenuce/kisanak-perwerde-mafe-zaroken-kurde-ji.jpg" width="135" height="95"/>Şaredara Bajarê Mezin ya Diyarbekirê Gultan Kişanakê der barê dibistana kurdî ya ku wê perwerdeya bi kurdî bide de got: "Gelê me perwerdeyê bi kîjan zimanî bixwaze, daxwaza gel çi be, wek xizmeteke qamûya herêmî em amade ne û namzed in ku vê daxwazê pêk bînin."Hatibû ragihandin ku li Baxlara navçeya Diyarbekirê wê di Mala Desteka Perwerdeyê ya Ferzad Kemangerê de perwerdeya bi kurdî bihata dayîn, lê bi hinceta ku dibistan bê destûr e walîtiyê dibistan mohr kir. Kişanakê li ber dibistanê daxuyanî da û ji ber ku avahî hatiye mohrkirin bertek nîşan da.<br /> <br /> Kişanakê got: "Em dixwazin bi zimanê xwe yê dayikê, bi kurdî û bi zaravayên kurdî perwerdeyê bibînin û xwe ji paşerojê re amade bikin" û ji bo vê yekê jî em dixwazin zarok perwerdeya xwe bi zimanê dayika xwe bibînin.<br /> <br /> Kişanakê got ku ew dixwazin hemû astengiyên li pêşiya perwerdeya bi zimanê dayikê rabin û wiha dewam kir: "Gel îro ji bo ku van astengiyan ji holê rabike bi derfetên xwe ve însiyatîfek pêk anî, berpirsiyarî da ser milê xwe û dibistaneke ku bi kurdî perwerdeyê bide ava kir. Zimanê dayikê û hebûna kurdan hat qebûlkirin. Dev ji siyaseta înkarkirinê hat berdan. Dibistanên taybet dikarin bên vekirin."<br /> <br /> Kişanakê destnîşan kir ku ew naxwazin zarok ji perwerdeyê mehrûm bimînin û wiha axivî: "Ji me re dibêjin ku 'We di statuya dibistana taybet de serlêdan bikira, me yê destûr bida we'. Ev jî bê edaletiyeke din e. Li vî welatî zarokên ku zimanê wan ê dayikê bi tirkî ye çawa ku wek xizmeteke qamûyê di dibistanên ku zimanê perwerdeya wan bi tirkî ye de bê pere perwerdeyê dibînin, mafê zarokên kurdan jî heye ku li welatê xwe wek xizmeteke qamûyê bê pere bi zimanê dayikê perwerdeyê bibînin. Gotinên berevajiyê vê gotinê cudakarî ne."<br /> <br /> Kişanakê wiha dewam kir:<br /> <br /> "Malbatên ku dixwazin zarokên xwe bişînin dibistanên bi kurdî perwerdeyê didin hene. Zarokên ku dixwazin bi kurdî perwerde bibin hene. Mamosteyên kurdî yên ku li benda tayînê ne hene. Tenê hikûmeta navendî ya ku mafê perwerdeyê di destê wan de ye astengiyê derdixe. Wê demê em vê astengiyê ji holê rakin. Heke hûn naxwazin wezîfeya perwerdeyê bikin, dest jê bikşînin û bi hemû derfet û çavkaniyên madî ve vê wezîfeyê dewrî rêvebiriyên herêmî bikin. Gelê me perwerdeyê bi kîjan zimanî bixwaze, daxwaza gel çi be, wek xizmeteke qamûya herêmî em amade ne û namzed in ku vê daxwazê pêk bînin."<br /> <br /> Kişanakê got ku ew ê wek rêvebiriyên herêmî piştgiriyê bidin hewildanên perwerdeya bi zimanê dayikê.<br /> <br /> Sekretera Giştî ya Egîtîm-Senê Sakîne Esen Yilmazê jî got ku ziman resmê bawerî, çand û nasnameya miletekî ye û wiha dewam kir: "Astengkirina mafê perwerdeya bi zimanê dayikê tê mena înkarkirina wî zimanî."<br /> <i>aa</i>

Kışanak’tan Bozdağ’a: Cezaevini belediyeye devredin

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/kisanak-bozdag-ile-160914.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/kisanak-bozdag-ile-160914.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Dîyarbekîr Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, ziyarete gelen TC Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan, kendisinin de bir süre yattığı Dîyarbekîr E Tipi Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi için belediyeye devrini istedi. Kışanak, görüşmede, hasta tutuklular ve anadilde eğitim veren okulların mühürlenmesi sorununu da gündeme getirdi.Bozdağ, Dîyarbekîr Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ı ziyaret etti. Ziyarette Bozdağ, “bakanlıklarına bağlı teşkilatların sorunlarını dinlemek, taleplerini almak ve bakanlığın hizmetlerini mahallinde değerlendirmek için Diyarbakır’da olduklarını” söyledi. Bozdağ; Ankara’da birlikte grup başkanvekilliği yaptıklarını, birlikte çalıştıklarını belirterek, Kışanak’a yeni görevinden dolayı hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak da r halkı adına “hoş geldiniz” diyerek “bakanı kentte görmekten duyduğu memnuniyeti” dile getirdi. CHA´nın haberine göre,”“Hayatın çok farklı meşgaleleri var ama eninde sonunda bütün yollar adalete çıkıyor.” diyen Kışanak, adaletin bir kavşak ve bütün sorunların çözüm adresi olduğunu söyledi. Bütün sorunların çözümünde herkesin arzuladığı ve daha iyi bir yaşama varmak istediğini belirten Kışanak, ülkenin ve yerelin sorunlarının çözümünde bir çaba olduğunu söyledi. Çabanın sürmesini isteyen Kışanak, daha önce çok sayıda yerel yönetici ve politikacının tutuklu olduğunu, bunların bugün dışarıda olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kışanak, “Fakat hasta tutsaklar ile ilgili sorunun da hala çözülememiş olması da hepimiz için bir beklenti konusudur. Çözüm bekleyen önemli sorunlardan birisidir.” dedi. Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilmesiyle birlikte yıllardır devam eden 'Diyarbakır Cezaevi’nin bir yüzleşme müzesine dönüştürülmesi' ile ilgili talebin güncellendiğini ifade eden Kışanak, “Meclis'e sunulan dilekçelere hem Adalet Bakanlığımızın, hem Kültür Bakanlığımızın verdiği yanıtlar bu konudaki beklentileri yükseltti” diyerek bir bilgi notunu Bakan Bozdağ’a iletti. Bakanlığın Meclis Dilekçe Komisyonu’na verdiği bir yanıtta, Diyarbakır Cezaevi’nin gelecek temmuz ayında boşaltılacağına işaret eden Kışanak, şöyle konuştu: <br /> <br /> “O nedenle biz de çalışmalarımızı hızlandırdık. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, imar düzenlemesi yaparak cezaevi alanında müze olarak planlaması yönünde bir karar aldık. Buna itiraz vardı. Meclisimiz bu konuyu bir kez daha görüşerek kendi kararında ısrar etti. Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin müze olarak bundan sonra kentimize kazandırılması yönünde bir belediye meclis kararımız var. Umuyorum Kültür Bakanlığımız da Meclis Dilekçe Komisyonu’na gönderdiği yanıtta da ‘Yerel bir kurum buna talip olursa, gereken kolaylığı göstereceğini’ ifade etmişlerdi. Buradan bütün Diyarbakır halkına, bütün insanlık değerlerine, adalete, eşitliğe, barışa, özgürlüğe sahip çıkan herkes adına biz Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak bu cezaevinin müze yapılmasına talibiz.”<br /> <br /> Adalet Bakanlığı’nın da cezaevinin Büyükşehir Belediyesi’ne tahsisi konusunda bir duyarlılık göstermesini isteyen Kışanak, kendilerinin ve tüm Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğunu belirtti. Kışanak, şöyle konuştu: “Hakikatler barışın harcı olsun istiyoruz, çözümün harcı olsun istiyoruz. Hakikatleri ne kadar konuşursak, geçmişte yaşadığımız acı olaylarla yüzleşme cesareti ne kadar gösterebilirsek çözüme o kadar yaklaşırız. Adalet Bakanlığımızdan, bu alanın belediyemize müze yapılmak üzere tahsisi talebimizi burada herkesin huzurunda sözlü olarak iletiyoruz. İlerleyen süreçte bu talebimizi yazılı olarak da kendilerine ileteceğiz. Umuyorum olumlu bir gelişme olacak, çünkü bu konuda herkesin bir duyarlılığı ve hassasiyeti var. Kamusal bir talep haline geldi. Biz bunu hep beraber gerçekleştirebiliriz diye umut ediyorum.”<br /> <br /> <b>"ANADİL ÜLKENİN BİRLEŞTİRİCİ UNSURUDUR"</b><br /> <br /> Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak, bölgede ve kentte anadilde okul açılması ve bunların mühürlenmesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Anadil, eğitim konusunda toplumsal beklentilerden kaynaklı bir gelişme söz konusudur. Anadilde eğitim talebi vardı. Seçmeli ders bunu karşılayan bir durum değildi. O nedenle halk yerel kendi inisiyatifi ve imkanlarıyla anadilde eğitim veren okullar açma yaklaşımı içerisinde oldu. Ve bunların mühürlenmiş olması da hepimizi üzdü. Buna artık bir çözüm bulunması gerekir. Anadil bu ülkenin en birleştiği unsurudur. Çünkü hak ve özgürlükler temelinde bir arada yaşayabiliriz. Eğer birlikte bir gelecek arzuluyorsak anadilimize, kültürlerimize, kimliklerimize, yaşam tarzlarımıza karşılık saygı göstererek temin edebiliriz.”<br /> <br /> Bozdağ ise yeni cezaevi inşaat durumunda müteahhit ile ilgili sorunlar çıktığını, o sorunların çözülmesiyle birlikte ihalesinin yeniden yapılacağını belirtti.“<br />

Altaç: Silahlar bırakılırsa Öcalan ev hapsine alınabilir

0
0
<a href=http://tr.rizgari.com/images/wenenuce/pkk-silah-birakacak.jpg><img src=http://tr.rizgari.com/images/wenenuce/pkk-silah-birakacak.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a> <b>Rizgarî Online/</b> AK Parti´nin Dîyarbekîr İl Başkanı Aydın Altaç, PKK’nin silah bırakması durumunda, Öcalan’a ev hapsi yolunun açılabileceğini söyledi. İddialara göre, PKK lideri Abdullah Öcalan bu ayın sonunda “barış süreci” ile ilgili son sözünü söyleyecek. Rûdaw´ın haberine göre,”Öcalan’ın mesajına göre, süreç ya sağlıklı bir şekilde ilerleyecek ya da son bulacak. Sürecin ilerlemesi durumunda Öcalan’ın ev hapsine alınması söz konusu olabilecek. AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, konu ile ilgili Rûdaw’a konuştu. Altaç, Abdullah Öcalan’ın ev hapsine alınması için önce silahların bırakılması gerektiğini belirterek, “Örgüt militanlarının da Türkiye sınırlarının dışına çıkması gerekiyor. Barış sürecinin sağlıklı yürümesi için bu şart” dedi. <br /> <br /> Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Lütfi Baksi ise, Öcalan’a önce bir ev temin edileceğini, sonra da İmralı Adası’ndaki cezaevinden çıkarılarak buraya nakledileceğini söyledi. <br /> Baksi, Türkiye kamuoyu ikna edildikten sonra Öcalan’ın serbest bırakılabileceğini belirterek, “PKK ve ona bağlı siyasetin ilk şartı Öcalan’ın serbest bırakılması ve ev hapsine alınması. İlk şartları Kürtler’in ve Kürdistan’ın özgürlüğü değil” dedi.” <br />

Doç.Dr.İşeri: Petrol satışında Kürdlerin eli güçleniyor

0
0
<a href=http://rizgari.com/images/wenenuce/doc-iseri-160914.jpg><img src=http://rizgari.com/images/wenenuce/doc-iseri-160914.jpg align=left width=125 hspace=5 vspace=5 border=0></a><b>Rizgarî Online/</b> Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden öğretim üyesi ve uluslararası ilişkiler, Ortadoğu politikaları ve enerji güvenliği konusunda uzman olan Doç. Dr. Emre İşeri, IŞİD’ın Musul’u alması sonrası Ortadoğu’da değişen dengeleri, ve Kürdistan Bölgesi’nin enerji politikası ve uluslararası güçlerin buna bakışı hakkındaki düşüncelerini BasHaber’e değerlendirdi. BasHaber´den Aziz Tekin´in haberi:<b> “ABD’nin, petrol geriliminde tarafsız bir tutum alacak</b><br /> <br /> İşeri; Daha önce ABD’nin Teksas Eyaleti Federal Mahkemesi’nin Kürd petrolünün satışına şerh koyması ve daha sonra bu kararını bozarak; mevcut anlaşmazlığın Erbil ve Bağdat arasında giderilmesi gerektiğine karar vermesinin Kürd petrolünün satışının önündeki engelleri ortadan kaldırıp kaldırmayacağı hakkındaki sorumuza, “Bu kararın Kürd petrolünün önündeki bütün engellerin kalktığı anlamına gelmese de Kürdlerin elini güçlendirdiği” şeklinde yanıtladı.<br /> <br /> İşeri konuya ilişkin şöyle devam etti: “Bu kararla beraber bir yerde mahkeme enerji anlaşmazlığında topu Bağdat merkezi hükümetine atmış oldu. Karar, Kürd petrolü önündeki siyasi engellerin kalktığı manasına gelemezse de yeni kurulmakta olan Bağdat hükümetiyle olan müzakerelerde Kürdlerin elinin nispi olarak kuvvetlendiği söylenebilir. Ayrıca, ilgili karar ABD’nin, Erbil-Bağdat enerji geriliminde, daha tarafsız bir tutum almasına sebebiyet verebilir.” <br /> <br /> Irak’ın Kürd Cumhurbaşkanı Fûad Mahsum tarafından yeni hükümeti kurmakla görevlendiren Haydar el-İbadi hükümetine katılma ve destek şartlarından birisinin Kürdistan Bölgesi’nin petrol satışındaki engelleyici tutumunu terk etmesi ve inisiyatifin kendilerine bırakılması olduğu yönündeki hatırlatmamızı ise, İşeri şöyle yorumluyor: “İbadi’nin halefi Maliki’ye göre hem Sünni kesimle hem de Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile daha uyumlu çalışacağına yönelik bir beklenti mevcuttu. Hem Amerika hem de İran’ın desteğiyle Irak’ın bütünlüğünü sağlayacağına olan inanç nedeniyle İŞİD tehdidinin ayyuka çıktığı bir dönemde, İbadi bu göreve getirildi. Bu bakımdan İbadi’nin halefi Maliki’ye göre hem Sünni kesimle hem de Kürd yönetimi ile daha uyumlu çalışacağına yönelik bir beklenti var. Ama, İbadi’nin kendi Şii tabanından kopup ne derece Irak’ın tüm kesimlerini kapsayıcı ve tarafların taleplerine cevap verebilecek bir yaklaşım getireceğini zaman gösterecek. Yeni kurulan hükümettin en zor sınavının Kürdlerin isteklerinin ne denli yerine getirilmesi ile bağlantılıdır. Şüphesiz bu süreçteki en zorlu testlerin başında Kürd yönetimini de tatmin edecek bir Hidrokarbon Yasası üzerinde uzlaşılması olacaktır. Bundan başka Kürd yönetimin kontrolüne geçen ve petrol satışına başlanan Kerkük’ün statüsünün ne olacağı konusudur.” <br /> <br /> <b> IŞİD, hem Türkiye hem de Kürd yönetimi için ortak tehdit </b><br /> <br /> Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası piyasaya petrol satışının Türkiye üzerinden yapılması ve Türkiye ile arasında nispi bir yakınlaşmanın birçok ayağının olduğunu söyleyen İşeri; “Son dönemde yakınlaşan Türkiye-Kürdistan Bölgesi yakınlaşmasının iktisadi ayağını başta enerji ve diğer ticaret kalemleri oluştururken, siyasi ayağını ise Türkiye’nin Kürd Açılımı/PKK meselesi oluşturmaktadır” dedi. İşeri ileriki süreçte bu ilişkilerin nasıl olacağı hakkında ise; “Taraflar arasındaki ilişkilerin ne yönde seyredeceğinin belirleyicisi bu iktisadi ve siyasi ayakların ne oranda ortak hareket edebilecekleri olacaktır. İŞİD tehdidi ise hem Türkiye hem de Kürdistan Yönetimi açısından ortak tehdit olarak belirmiştir” dedi.<br /> <br /> <b> Kürd gazının Rus gazına alternatif olması şimdilik mümkün gözükmüyor</b><br /> <br /> AB, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’ya yeni yaptırımları devreye sokma kararını onaylamasının ardından Rusya, Avrupa’yı gaz vanalarını kısmakla tehdit etti. Ukrayna krizinin gündemde olduğu bu günlerde Kürdistan Bölgesi gazının Türkiye üzerinden Avrupa piyasasına gönderilmesinin, iptal edilen Nabucco projesine ve Avrupa’nın bağımlı olduğu Rus gazına alternatif olup olmayacağı konusunda ise İşeri şöyle dedi: “Bu durum şu anda pek mümkün gözükmüyor. Rusya’nın dünyadaki en geniş doğal gaz rezervlerine sahip olmasının yanında gaz üretimin yaklaşık % 80’ini boru hatlarıyla Avrupa’ya ihraç etmektedir. Bu bakımdan kısa vadede Avrupa’nın –toplam doğal gaz ihtiyacının yaklaşık % 30’unu tedarik ettiği - Rusya’ya alternatif yaratması pek mümkün gözükmemektedir. Dünyanın 12. en geniş doğal gaz rezervlerine sahip olan altyapı yoksunu/elektrik sıkıntısı çeken Irak/Kürdistan gazının ne oranda ihraç edilebileceği belirsizdir. En iyi tahminler Kürdistan Bölgesi’nin -Türkiye üzerinden - Avrupa’ya 2018’den itibaren 10 bcm’den başlamak üzere 2025 yılında 40 bcm gaz ihraç edebileceği yönündedir ki bu rakamlar tek başına Türkiye’nin ihtiyaçlarına bile cevap veremez.” <br /> <br /> İşeri, Türkiye’nin yanı sıra İran’ın da Kürdistan Bölgesi’nden petrol almasının rasyonel bir politikanın sonucu olduğunu belirtip sözlerini şöyle sürdürdü: “Rantiye bir ekonomi olan İran için enerji gelirleri bütçesinin önemli bir kalemini oluşturmaktadır. Bağdat-Erbil gerilimini fırsat bilerek İran’ın Kürd Bölgesi’nden ithal edeceği kaynakları –Türkmenistan örneğinde olduğu gibi– yüksek fiyatlara üçüncü ülkelere satma düşüncesi kendi açısından son derece rasyoneldir.” <br /> <br /> <b> Emre İşeri kimdir? </b> <br /> <br /> Doç. Dr. Emre İşeri, Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesidir. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde 2002 yılında tamamlamasının ardından Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü’nden AB Siyaseti ve University of Kent’ten Uluslararası Çatışma Analizi alanlarında yüksek lisans yapmıştır. Doktora tezini, “21. Yüzyıl’da Amerikan Büyük Stratejisi ve Avrasya Kalpgahı: Hazar Petrol Boru Hattı Bakü-Tiflis-Ceyhan” ismiyle 2008 yılında Keele Univesity’de tamamlayan İşeri, İsveç’teki Silk Road Studies ve Kadir Has ile Bahçeşehir üniversitelerinde araştırma görevlisi olarak çalıştı.“<br />
Viewing all 16522 articles
Browse latest View live