Rizgarî Online/ Siyasetçi ve bürokratların korkması halinde ülkenin bir adım ileriye gidemeyeceğini kaydeden Erdoğan Bürokratik oligarşi çok tehlikeli. Çünkü bürokrat korkaktır. Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar dedi. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasetin de iktidarın da korkaklara göre bir yer olmadığını anlatarak Siyasetçi korkarsa, Başbakan, bakan, milletvekili, bürokrat korkarsa, o ülke ileriye doğru tek bir adım atamaz. Onun için bürokratik oligarşi çok tehlikelidir. Çünkü bürokrat ürkektir, korkaktır. Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar dedi.Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneğinin 5inci Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Ana muhalefetin lideri, yavru muhalefetin lideri ne diyor? Bunlar padişahlık özlemi içinde... Bunların çıkaracakları adayların başkan olma şansını görmedikleri için sıcak bakmıyorlar diye konuştu.
MUHALEFETİN KALİBRESİ, KALİTESİ YOK
Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlunun Akil İnsanlara söz söyleyecek birikimi, kapasitesi ve kalibresinin olmadığını belirterek, Bu iki zihniyet geçmişte cetvelle kafatası ölçüyorlardı. Şimdi de çıkmışlar, milletin vatan sevgisini, millet sevgisini, memleket sevgisini ölçmeye kalkışıyorlar. Ya affedersiniz ama size bu yetkiyi kim verdi? Vatan, millet sevgisini ölçecek kapasiteniz var mı sizin? Bugüne kadar bu ülke için, millet için ne yaptı bunlar, hangi eserleri var? diye sordu.
Başkanlık sisteminin sağlayacağı yararlara işaret eden Erdoğan Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir dedi. Erdoğan şöyle devam etti: Peki Başkanlık sistemine karşısınız. Hadi gelin o zaman cumhurbaşkanlığı partili olsun. Efendim zaten yürütmenin başı cumhurbaşkanı. Ama arkasında parti vesaire yok. Biz de diyoruz ki gelin Türkiyede de bunu yapalım. Çift başlılık olmasın daha rahat olsun ama ülkenin geleceğine yönelik sorumluluk mevkiinde olmak çok önemli. Sırtında yumurta küfesinin olması şart. Bunlar boş küfeyle dolaşıyorlar.
Yaşanan süreçle ilgili de konuşan Erdoğan yasal dairede, meşru çerçevede, milletin değerleriyle örtüşen bir çizgide terör meselesini çözmek ve Türkiyenin ayağındaki o ağır prangayı söküp atmak istediklerini söyledi. TC´nin Başbakanlık Dolmabahçe Ofisinde Akil İnsanlarla istişare toplantısı yaptıklarını anlatan Erdoğan şöyle konuştu: MHP Genel Başkanı çıktı, zehir zemberek bir yazılı açıklama yaptı ve hem bize, hem o heyete, ağza alınmayacak ifadelerle hakaretler yağdırdı. Yetmedi... MHPnin bir milletvekili çıktı, o heyetteki bir arkadaşımızın etnik kökeni üzerinden aleni faşizm sergiledi. Susuyor olmamız sabrımızdandır ama sabrın da bir sınırı vardır.
Erdoğan, şöyle devam etti: Terörün sona ermesiyle, istismar edeceği hiçbir alan kalmayan Devlet Bahçeli, bir yandan çözümü engellemek, bir yandan kendi tabanını sokağa dökmek için her türlü tahrike başvuruyor.
Kusura bakmasın, bu ülke, bu millet sahipsiz değil. Vur de vuralım, öl de ölelim diyecekler sen de kalkacaksın bir genel başkan olarak Sabırlı olun, gün gelecek onun da gereği yapılacaktır... Bir genel başkan bunu söyler mi? Bahçeli ve onun muavini Kemal Kılıçdaroğlu sıcak koltuklarında oturmaya devam edecek diye biz kana da göz yaşına da acıya da tahammül edecek değiliz.
Dolmabahçede Kerryyi ağırladı
Türk medyasının kaydettiğine göre, Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı John Kerryyi Dolmabahçedeki Başbakanlık Ofisinde kabul etti. 1,5 saat süren görüşmenin ardından Kerry İsraile gitti. Kerrynin başlıca gündem maddesi, İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerini yeniden canlandırmak. Kerry, yürüttüğü mekik diplomasisi ile barış görüşmelerini yeniden başlatabilmek için, taraflar arasında güven artırıcı önlemlerin siyasi altyapısını oluşturmaya çalışacak. ABD Dışişleri Bakanı Kerrynin daha önceki ziyaretleri, Ortadoğu barış sürecine yeniden işlerlik kazandırılacağı beklentilerini güçlendirmişti.
MERAK EDİYORUM BU YARGI NE İŞ YAPAR
SAYIN Bahçelinin vatan sevgisini, millet sevgisini rakamlarla ortaya koyacağım... diyen Erdoğan, MHPnin koalisyon ortağı olduğu 2001de batan bankaların ülkeye maliyetinin 111 katrilyon lira olduğunu, faiziyle birlikte 231 milyar lira tuttuğunu hatırlattı. Erdoğan Sevsinler sizin vatanseverliğinizi... Batsın böyle vatanseverlik. Slogan atmakta çok iyi, hakaret etmekte çok iyi ama bu millete ödettikleri 231 milyar liranın hesabını bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere duyurudur. Tabi ben merak ediyorum bu yargı ne iş yapar diye. Erdoğan, 13,5 katrilyon zorunlu tasarruf, 3.5 katrilyon Konut Edindirme Yardımını halka ödediklerini belirterek Utanmadan sıkılmadan hala konuşuyorlar. Bunlar ne yaparsa yapsın, hangi hakareti, hangi tahriği ortaya koyarsa koysun, kervan yürümeye devam edecek dedi.
BAHÇELİYİ EDEBE ADABA DAVET ETTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyi en başta bir kere edebe davet ediyorum diyen Erdoğan, 10 yıldır Çanakkaleye giderim. Bir gün şu Bahçeliyi ben orada görmedim. Bir gün Kılıçdaroğlunu, Baykalı orada görmedim dedi. Erdoğan, Bahçeliden ilk defa tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediğini duyduğunu ifade etti. Her şeyin başının edep olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: Milliyetçiyim diyen MHP Genel Başkanı, önce gitsin, bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Sayın Bahçeli mesele genel başkan olabilmek değil, mesele edeb sahibi olabilmek, adab sahibi olabilmek. Hiç kimse de meydanı boş zannetmesin... O koltuğunu koruyacak diye kan akmasına, bu ülkede üniversite öğrencilerinin sokağa dökülmesine izin vermeyiz.
MUHALEFETİN KALİBRESİ, KALİTESİ YOK
Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlunun Akil İnsanlara söz söyleyecek birikimi, kapasitesi ve kalibresinin olmadığını belirterek, Bu iki zihniyet geçmişte cetvelle kafatası ölçüyorlardı. Şimdi de çıkmışlar, milletin vatan sevgisini, millet sevgisini, memleket sevgisini ölçmeye kalkışıyorlar. Ya affedersiniz ama size bu yetkiyi kim verdi? Vatan, millet sevgisini ölçecek kapasiteniz var mı sizin? Bugüne kadar bu ülke için, millet için ne yaptı bunlar, hangi eserleri var? diye sordu.
Başkanlık sisteminin sağlayacağı yararlara işaret eden Erdoğan Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir dedi. Erdoğan şöyle devam etti: Peki Başkanlık sistemine karşısınız. Hadi gelin o zaman cumhurbaşkanlığı partili olsun. Efendim zaten yürütmenin başı cumhurbaşkanı. Ama arkasında parti vesaire yok. Biz de diyoruz ki gelin Türkiyede de bunu yapalım. Çift başlılık olmasın daha rahat olsun ama ülkenin geleceğine yönelik sorumluluk mevkiinde olmak çok önemli. Sırtında yumurta küfesinin olması şart. Bunlar boş küfeyle dolaşıyorlar.
Yaşanan süreçle ilgili de konuşan Erdoğan yasal dairede, meşru çerçevede, milletin değerleriyle örtüşen bir çizgide terör meselesini çözmek ve Türkiyenin ayağındaki o ağır prangayı söküp atmak istediklerini söyledi. TC´nin Başbakanlık Dolmabahçe Ofisinde Akil İnsanlarla istişare toplantısı yaptıklarını anlatan Erdoğan şöyle konuştu: MHP Genel Başkanı çıktı, zehir zemberek bir yazılı açıklama yaptı ve hem bize, hem o heyete, ağza alınmayacak ifadelerle hakaretler yağdırdı. Yetmedi... MHPnin bir milletvekili çıktı, o heyetteki bir arkadaşımızın etnik kökeni üzerinden aleni faşizm sergiledi. Susuyor olmamız sabrımızdandır ama sabrın da bir sınırı vardır.
Erdoğan, şöyle devam etti: Terörün sona ermesiyle, istismar edeceği hiçbir alan kalmayan Devlet Bahçeli, bir yandan çözümü engellemek, bir yandan kendi tabanını sokağa dökmek için her türlü tahrike başvuruyor.
Kusura bakmasın, bu ülke, bu millet sahipsiz değil. Vur de vuralım, öl de ölelim diyecekler sen de kalkacaksın bir genel başkan olarak Sabırlı olun, gün gelecek onun da gereği yapılacaktır... Bir genel başkan bunu söyler mi? Bahçeli ve onun muavini Kemal Kılıçdaroğlu sıcak koltuklarında oturmaya devam edecek diye biz kana da göz yaşına da acıya da tahammül edecek değiliz.
Dolmabahçede Kerryyi ağırladı
Türk medyasının kaydettiğine göre, Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı John Kerryyi Dolmabahçedeki Başbakanlık Ofisinde kabul etti. 1,5 saat süren görüşmenin ardından Kerry İsraile gitti. Kerrynin başlıca gündem maddesi, İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerini yeniden canlandırmak. Kerry, yürüttüğü mekik diplomasisi ile barış görüşmelerini yeniden başlatabilmek için, taraflar arasında güven artırıcı önlemlerin siyasi altyapısını oluşturmaya çalışacak. ABD Dışişleri Bakanı Kerrynin daha önceki ziyaretleri, Ortadoğu barış sürecine yeniden işlerlik kazandırılacağı beklentilerini güçlendirmişti.
MERAK EDİYORUM BU YARGI NE İŞ YAPAR
SAYIN Bahçelinin vatan sevgisini, millet sevgisini rakamlarla ortaya koyacağım... diyen Erdoğan, MHPnin koalisyon ortağı olduğu 2001de batan bankaların ülkeye maliyetinin 111 katrilyon lira olduğunu, faiziyle birlikte 231 milyar lira tuttuğunu hatırlattı. Erdoğan Sevsinler sizin vatanseverliğinizi... Batsın böyle vatanseverlik. Slogan atmakta çok iyi, hakaret etmekte çok iyi ama bu millete ödettikleri 231 milyar liranın hesabını bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere duyurudur. Tabi ben merak ediyorum bu yargı ne iş yapar diye. Erdoğan, 13,5 katrilyon zorunlu tasarruf, 3.5 katrilyon Konut Edindirme Yardımını halka ödediklerini belirterek Utanmadan sıkılmadan hala konuşuyorlar. Bunlar ne yaparsa yapsın, hangi hakareti, hangi tahriği ortaya koyarsa koysun, kervan yürümeye devam edecek dedi.
BAHÇELİYİ EDEBE ADABA DAVET ETTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyi en başta bir kere edebe davet ediyorum diyen Erdoğan, 10 yıldır Çanakkaleye giderim. Bir gün şu Bahçeliyi ben orada görmedim. Bir gün Kılıçdaroğlunu, Baykalı orada görmedim dedi. Erdoğan, Bahçeliden ilk defa tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediğini duyduğunu ifade etti. Her şeyin başının edep olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: Milliyetçiyim diyen MHP Genel Başkanı, önce gitsin, bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Sayın Bahçeli mesele genel başkan olabilmek değil, mesele edeb sahibi olabilmek, adab sahibi olabilmek. Hiç kimse de meydanı boş zannetmesin... O koltuğunu koruyacak diye kan akmasına, bu ülkede üniversite öğrencilerinin sokağa dökülmesine izin vermeyiz.